Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy: Amacımız, Her Bir Müşterimiz İçin En İyi Deneyimlerle Dijital Devrime Yön Vermek
Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, 5G’ye yönelik hazırlıklarını sürdürüyor. Dünya GSM Birliği (GSMA) tarafından Barselona’da “Yakınlaştır. Bağla. Yarat.” temasıyla düzenlenen Mobil Dünya Kongresi’nde gazetecilerle bir ortaya gelen Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, hem lokal hem de küresel arenada yaptıkları inovasyon ve teknoloji geliştirme çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Birey ve kurumları taşınabilir ve sabit genişbant teknolojileriyle birbirine bağlarken işin yaratıcılık kısmını da eşit derecede önemsediklerini ve inovasyon çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini belirten Engin Aksoy, şunları söyledi:
“Amacımız, dün olduğu üzere bugün de, yenilikçi teknolojilere imza atarak, her bir müşterimiz için en uygun tecrübelerle dijital ihtilale taraf vermek. Markamızı bir GSM operatörü olmanın ötesine taşıyarak, müşterilerimizin gereksinimini anlayan ve hayatlarını kolaylaştıran teknolojiler sunmaya odaklanıyoruz. Elbette, bu noktada şunu daima hatırlamak gerekiyor; teknoloji tek başına ilerleme ve gelişimin anahtarı olamıyor. Fakat insan ve teknoloji bir ortaya geldiğinde, gerçek manada bir fark yaratılabiliyor. Bu nedenle, geliştirdiğimiz teknoloji ve tahlillerin kalbinde her vakit insan oluyor. Bu teknolojilerle ana gayemiz, müşterilerimizin hayatın sunduğu fırsatlara açık olmasını sağlamak, gelişimlerini desteklemek, daima değişen bir dünyada potansiyellerini gerçekleştirmelerini sağlamak ve natürel, inovasyonu teşvik etmek.”
“Genişbant uydu teknolojisinin 2-3 yıl içinde tüm Türkiye’yi kapsar hale gelmesini hedefliyoruz”
Vodafone Grubu’nun standında iş dünyasının geleceği, dijital dönüşüm, spor bilimi, yapay zekâ odaklı müşteri tecrübesi ve ölçeklendirilmiş BT hizmet platformları olmak üzere 5 ana alanda 30 tahlilin tanıtıldığını belirten Engin Aksoy, özellikle uydu teknolojilerine dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Vodafone Kümesi, Ocak sonunda, kapsama alanı olmayan bölgelerde internet erişimi sağlayan uydular vasıtasıyla olağan bir 4G ya da 5G uyumlu akıllı telefon üzerinden dünyanın birinci uzay görüntü görüşmesini gerçekleştirdi. Akıllı telefondan gelen sinyaller AST SpaceMobile’ın uyduları aracılığıyla alınıp karasal şebekeye yönlendirildi. Bu teknoloji, her gün kullandığımız akıllı telefonlarla uzay ve kara tabanlı ağlar ortasında otomatik geçiş yapılmasını sağlıyor. Taşınabilir hizmetlere tamamlayıcı rol oynayan bu teknoloji, tıpkı vakitte Kozmik Hizmet ile devletin kapsama alanını nüfus ağır olmayan kırsal bölgelerde genişletmek gayesine da hizmet edebilecek, uygun maliyetli bir tahlil. Türkiye’de de geçtiğimiz aylarda tıpkı teknolojiyi kullanarak sesli görüşme ve SMS testlerini muvaffakiyetle gerçekleştirdik. Ülkemizin bu üzere yeni teknolojilerle buluşmasının mevcut hizmet kalitesinin artması bakımından değerli olduğunu kıymetlendiriyoruz. Bu teknolojiler, hem kullanıcıların daha yaygın ve kesintisiz hizmet almasını sağlayacak, hem operatörlerin yatırımlarının verimliliğini artıracak, hem de devletin hizmet sunumunda kapsayıcılık prensibine hizmet edecek. Bu teknolojinin 2-3 yıl içinde tüm Türkiye’yi kapsar hale gelmesini hedefliyoruz. Bu hizmet ülkemizdeki mevcut operatörler üzerinden sunulacak. Münasebetiyle temennimiz, ülkemizde mevzuyla ilgili düzenleyici çerçevenin operatörlerle birlikte belirlenmesi ve ardından gerekli adımların atılması.”
Vodafone Grubu’nun artık de AST SpaceMobile ve Malaga Üniversitesi işbirliğiyle Avrupa’da yeni bir araştırma merkezi kuracağını söyleyen Engin Aksoy, şöyle devam etti:
“Söz konusu merkezde, alçak yörünge uzay ve kara tabanlı entegre taşınabilir genişbant hizmetleri geliştirilecek. Bu sayede müşteriler, mevcut akıllı telefonlarını kullanarak uydu ve 4G ya da 5G ağları ortasında meselesiz geçiş yapabilecek. Burada en son gaye, birleşik uydu ve kara ilişki tahlillerinden oluşan yeni bir Avrupa ekosisteminin oluşmasını teşvik etmek. İspanya Uzay Ajansı tarafından desteklenen bu merkez, Malaga’daki Vodafone İnovasyon Merkezi bünyesinde 2025 yazında açılacak. Biz bu çalışmaların irtibatın geleceğinde değerli rol oynayacağına inanıyoruz. Bilhassa 5G üzere yeni kuşak teknolojilere giden yolda bu cins çalışmaların yapılması son derece değerli.”
“Ar-Ge yatırımlarımızın 350 milyon TL’yi aşmasını planlıyoruz”
Engin Aksoy, Türkiye’de yapılan inovasyon ve teknoloji ihracı çalışmaları hakkında ise şunları söyledi:
“Vodafone Türkiye olarak, Ar-Ge yatırımlarımızın bu finansal yıl içinde 350 milyon TL’yi aşmasını planlıyoruz. Ar-Ge alanında pek çok ulusal ve milletlerarası muvaffakiyete imza atan grubumuz OKSİJEN’de 280 kişi çalışıyor. 2006 yılından bu yana toplam 161 Ar-Ge projesi yürüten OKSİJEN’in, toplamda 352 patent başvurusu, 97 tescilli patent ve 71 yerli malı dokümanı bulunuyor. Türkiye’yi teknoloji alanında Vodafone’un mükemmeliyet merkezlerinden biri olarak konumlamayı hedefliyoruz. Milletlerarası tesire sahip büyük bir teknoloji takımının kesimiyiz. Bu sayede, hem küresel tecrübemizi Türkiye’ye getiriyoruz, hem de Türkiye’deki başarılı uygulamalarımızı ihraç ediyoruz. Türkiye’deki sadakat platformumuzu ‘Vodafone Happy’ markasıyla milletlerarası pazarlara sunmaya başladık. Platformun dijital kullanıcı sayısı 25 milyonu aştı. Türkiye’deki gruplarımızın geliştirdiği ve müşterilerimizin kanal tecrübelerini güzelleştirmeyi hedefleyen Vodafone Müşteri Etkileşimleri Merkezi çözümümüzle Avrupa ülkelerinde de hizmet vermek için çalışmalara başladık. Sabit bağlantı hizmetleri sunduğumuz müşterilerimiz için kullandığımız CRM tahlil platformumuzu da yurtdışına ihraç etme görüşmelerimiz sürüyor. Müşterilerimize sabit telefon ve internet hizmeti veren Vodafone NET şirketimizin geliştirdiği İşletme Bilgi Sistemleri yazılımını küresel Vodafone ekosistemi içinde ‘Digital BSS’ ismiyle markalaştırdık. Bu yazılım Romanya, Arnavutluk, Portekiz, İngiltere üzere öbür Vodafone ülkelerinde de muvaffakiyetle uygulanıyor.”
“5G ihalesinin yatırım-yükümlülük istikrarı gözetilerek yapılması kıymet taşıyor”
Türkiye’nin içinde bulunduğu 5G’ye geçiş sürecine de değinen Engin Aksoy, şöyle konuştu:
“5G teknolojisi, yüklü olarak, aldıkları hizmetin kalitesi artacak olan birey ve kurumlara yarar sağlayacak. Operatörler açısından ise verimlilik artışı sağlarken, eski jenerasyon teknolojilere kıyasla yatırım ölçüsü artacağından, bir gelir sıçraması yaratmayacak. 5G ihalesinin makul fiyat ve şartlarda, yatırım-yükümlülük istikrarı gözetilerek yapılması ehemmiyet taşıyor. Frekans tahsislerinin yüksek 5G performansını sağlayacak ölçüde, orantılı ve ekonomik olarak uygun düzeyde olan spektrum fiyatları ile yapılması, operatörlerin şebeke yatırımına daha fazla odaklanmasını sağlayacak. Operatörlerin makul bedellerle spektrum kullanım hakkını elde etmesi ve şebeke kurulumuna ait yatırımlara daha fazla kaynak ayrılabilmesi için spektrum bantlarının vaktinde hazır edilmesi ve planlanması, her yeni bant için tahsis edilecek frekans ölçüsünün operatörlerin muhtaçlığını karşılayacak en az düzeyde olması kıymet arz ediyor. Bununla birlikte, kapsama ve kalite yükümlülüklerinin teknoloji bağımsız olması ve kapsamanın artırılması için teşviklere yer verilmesi değerli. Yerlilik yükümlülüğünün üreticileri teşvik edecek bir düzeneğe dönüştürülmesi yerli yatırımları artıracak. Başka yandan, sabit genişbant ile ilgili yapılacak lisans uzatım şartlarıyla 5G ihalesi ortasında orantısız farklar olmaması ve adil rekabet şartlarının sağlanması gerekiyor. Öbür bir deyişle, düşük bir sabit uzatım bedeli gündeme gelip, yüksek bir 5G frekans bedeli kabul edilemez.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
