Gıda intoleransı anksiyete sebebi
Günümüzde giderek artan sıhhat sıkıntılarının değerli nedenlerinden biri olan besin intoleransı, sıklıkla besin alerjisiyle karıştırılabiliyor.
Gıda alerjisinin daha ani ve kısa müddette ortaya çıktığını, besin intoleransının ise daha uzun süreçte kendini gösterdiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Laboratuvar Hizmetler Koordinatörü ve Klinik Biyokimya Yöneticisi Doç. Dr. Serkan Tapan, “Gıda hassasiyetinde belirtiler ekseriyetle yavaşça oluşur ve birkaç saat ile birkaç gün ortasında seyredebilir. Bedendeki pek çok sistem bu durumdan etkilenebilir; hatta hudut sisteminin etkilenmesi anksiyeteye bile yer hazırlayabilir” dedi.
Gıda intoleransı, bedenin birtakım besinlere karşı çok hassasiyet göstermesi olarak özetlenebilir. Bu durumun daha çok bir enzimin eksikliği ya da etkisizliğinden kaynaklandığını paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Laboratuvar Hizmetler Koordinatörü ve Klinik Biyokimya Yöneticisi Doç. Dr. Serkan Tapan, “Kişinin bedeninin reaksiyon verdiği gıdayı tüketmeye devam etmesi, kronik enflamasyona ve akabinde birtakım semptomların alevlenmesine neden olabilir. Yumurta beyazı, bezelye, inek sütü, arpa, kazein, maya, agar agar, mısır ve gluten en çok besin intoleransı gösterilen besinler ortasında sayılabilir” açıklamasında bulundu.
Geçmeyen yorgunluğun sebebi besin intoleransı olabilir
Gıda intoleransının sindirim, iskelet ve hudut sistemleri, cilt sıhhati ve metabolizma nizamı üzerinde çeşitli rahatsızlıklara yol açtığını hatırlatan Doç. Dr. Serkan Tapan, “Gıda hassasiyeti sindirim sisteminde karın ağrısı, şişkinlik, gaz, mide bulantısı, ishal yahut kabızlığa neden olurken; dermatolojik olarak döküntü, kaşıntı, egzama ve kızarıklığa yol açıyor. Hudut sisteminde ise migren şekli baş ağrıları, Alzheimer ve anksiyeteye sebep olurken; kas ve iskelet sisteminde eklem ağrıları, iltihaplanma ve kronik yorgunluk olarak ortaya çıkabiliyor. Bunlara ek olarak obezite, diyabet ve haşimato üzere metabolizma hastalıkları da gündeme gelebiliyor. Bu belirtilerin varlığında besin hassaslığından şüphelenilmeli ve vakit kaybetmeden bir sıhhat uzmanına danışılmalı” teklifinde bulundu.
Kesin teşhis için test önemli
Hastalığın eliminasyon diyeti aracılığıyla teşhis edilebildiğini belirten Tapan, “Bu diyet planı, şahısta hassaslığa sebep olabilecek besinlerin muhakkak mühletlerle beslenme nizamından çıkartılıp, sonrasında yavaş yavaş tekrar dahil edilerek beden tepkilerinin gözlenmesidir. Bu tıp bir diyet, bireylerde hangi yiyeceklerin bahsedilen semptomlara neden olduğunu belirlemeye yardımcı olur” biçiminde konuştu.
Ancak kesin teşhisin, ileri teknoloji mikroarray testleriyle konabildiğinin altını çizen Doç. Dr. Serkan Tapan, “Her sıhhat merkezinde bulunmayan bu testlerin deneyimli yerlerde, uzman doktorlar denetiminde yaptırılması değerli. Bu testler sayesinde hastadan kan örneği alındıktan sonra ortalama 10 gün içinde kesin sonuca ulaşılabiliyor” açıklamasında bulundu.
Tedavide multidisipliner yaklaşım şart
Kronik inflamatuar hastalığı ya da irritabl bağırsak sendromu üzere işlevsel sindirim sistemi bozukluğu olan şahıslarda besin intoleransının daha sık görüldüğünü paylaşan Tapan, “Tanı ve tedavide birden fazla uzmanlık alanının iş birliği gerekli. Rahatsızlığın çeşitli boyutları ve tesirlerinden ötürü yanlışsız teşhis koyabilmek ve tesirli tedavi formülleri geliştirebilmek için farklı alanlardaki profesyonellerin birlikte çalışması önemli” şeklinde konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
